27 Haziran 2013 Perşembe

ÇOK BAKIMLI MI, BAKIMLI MI, AZ BAKIMLI MISINIZ



Kadınların daha iyi görünmek için ufak dokunuşlar yaptığını öğrendiğimden beri bakım kelimesinden çok etkileniyorum. Kadınların ne yaptıklarını, nereye gittiklerini, ne kadar zaman ve para harcamaya meyilli olduklarını bilmeyi seviyorum. Tanıdığım kadınları göz önüme aldığımda, bakımımızın, nerede yaşadığımız ve ne yaptığımızla orantılı olduğunu anlıyorum. Bazı kadınlar güzellik ve stillerine çok takıntılı olup, bakımlı olmayı kendilerine iş edinmiş durumdalar. Ne zaman onlara yeni bir sistemden bahsedecek olsan bir bakmışsın ki çoktan randevularını almışlar bile.
         Yeteri kadar zamanınız, arzunuz ve ya nakitiniz olmasa bile kendinizi güzelleştirebileceğiniz seçenekler olduğunu bilin. Şanslı bir gene sahip olmasanız da, kusursuz bir ten, muhteşem saçlar ve büyük, beyaz, ışıltılı bir gülüş satın alınabileceğini bilmek teselli edici. zeka mı, para mı yoksa güzellik mi diye sormuştum çok sevdiğim bir arkadasıma cevabı çok hoşuma gitmişti. ‘’Zeka sonra para’’ diye cevap verdi. ‘’Güzelliği daima satın alabilirsiniz!’çok doğru..’
          Yıllar önce yapılan estetiklerle de  hiç kimse bu ilerleme için yardım aldığını kabul etmezdi. ‘’Aldığım En İyi Güzellik Kararı’’ adlı başlığı ile bir yazı okuduğumda, kadın oyuncuların ‘’Sadece çok su içtim’’ haricinde bir şey söylemediğini, hatırlıyorum. Artık bir çok yıldız cümlelerinde  ‘’Kuaförüme, cilt doktoruma, …. teşekkürlerimi söylemek istiyorum’’ gibi şeylerden bahsediyor. Hiç operasyon yaptırmamış gibi davranmaktansa, arada bir botox ve dolgu itiraflarında bulunmaları çok daha iyi.      Kapımızda bizi makyajsız görmeyi bekleyen bir paparazzi ordusu olmadığı için minnettarız. Fakat iş bakıma gelince hepimizin ufak tüyoları var elbette. Bu abartılı ise, bir nemlendiriciye çok para veren ve ya en çok estetik yaptıran kadınların arasında başı çeken olarak, konuşulmak sizi kötü hissettirebilir. Yaşamın bu evresinde artık kendi püf noktalarınızı biliyorsunuz – kendinizin uzmanı sizsiniz. Çok uzaklaştığınızda ve ya çok kötü göründüğünüzde bunun sebebinin kendinize bakmamak olduğunu biliyorsunuz.
        Bakım seviyenizi belirlemek için önceliklerinizin belirlenmesi lazım: kimsiniz ve nasıl olmalıyı arzuluyorsunuz. Keşke yapabilseydim dediğim şeyler var. Vogue baş editörü Anna Wintor’ un kuaförünün ve makyözünün her sabah eve gelmesi gibi. Buna para vermek işime gelmese de bu durumu  kim sevmezki. Bu günlerde herkesin 7/24 dolu olması sebebiyle bu bakımın azalması kredi kartı dengelerinizi de biraz hafifletiyor. Tabii bunu yazarken benimde acil manikürcüme gitmem gerektiğini fark ediyorum. Ve hiçbir zaman vaktinizin olmayacağı bazı güzellik klişeleri var. Bu da ‘’hayat çok kısa’’ sınıfına giriyor. Benimkiler, selülit kreminin 6 hafta sonra etkisini görmeyi ummakla, evde ellerim için pling uygulamakla ve duştan sonra nemlendiricinin kurumasını beklemekle, sınırlı. Bu prosedürleri seviyorum fakat ayak tırnaklarım kuruyana kadar kuaför salonundan beklemektense parmak arası terliklerle tozlu sokaklardan geçmeyi tercih ediyorum.
          Hepimizin, ‘’bunu yapmak için hayat çok kısa’’ listeleri, ‘’yapmam gerekenler listeleri’’, ve ‘’ne olursa olsun onsuz yapamam’’  dediği listeler var. Bu testi yapın ve hangi bakım sınıfına girdiğinizi görün. (çok bakımlı, bakımlı, az bakımlı)


Bakım Seviyenizi Belirleyin
 HANGİ SEVİYEDE OLDUĞUNUZU BELİRLEMEK İÇİN BU TESTİ YAPIN
1.Evi hangisini yapmadan terk etmezsiniz
a. Yoğun bir makyaj
b. Biraz dudak parlatıcısı ve rimel
c. Temiz bir yüz.Sadece nemlendirici
2.Dolabınız
a. Bir magazin dergisi için fotoğraflanabilir
b. Mevsimsel kıyafetlere göre belirli
c. Modası geçmiş kıyafetleri barındırıyor
3.Seyahat ederken ne giyersiniz
a. İş kıyafeti
b. Pantolon ve şık bir üst
c. Rahat ne olursa
4.İzin gününüzde
a. İmaj danışmanınız, kuaförünüz, dermataloğunuz ve manikürcünüzle randevulusunuz.
b. Alışveriş merkezinde bir arkadaşınızla buluşursunuz.
c. Uyursunuz.
5.Milli piyangoyu kazandınız ve sadece kendinize harcayacaksınız
a. Yüzünüzü gerdirirsiniz.
b. Yeni bir gardrop yaratmak için alışveriş yaparsınız
c. Yeni bir araba alırsınız.
6.Ünlü birisi olmak isteseydiniz kim olmak isterdiniz…
a. AjdaPekkan
b.Filiz Akın
c. Betül Mardin
7.Bir günlük spa hizmeti kazandınız
a. Vakit kaybetmeksizin masaj, yüz ve menüden olan herhangi bir seçenekle ilgili randevu alırsınız.
b. Son ana kadar bir yolunu bulur ve randevu alırsınız.
c. Ya vadesi dolar ya da başka birine hediye edersiniz.
8.Yüzünüzü
a. Dermatoloğunuzun önerdiği herhangi bir ürünle yıkarsınız.
b. Ünlü bir marka temizleyici ile yıkarsınız.
c. Herhangi bir sabunla yıkarsınız.
9.Son anda şık bir kokteyl partisine davet edildiniz
a. Dolabınızda asılı olan yeni bir elbise giyersiniz.
b. Bu gibi durumlarda kurtarıcı olan siyah etek ve siyah bluzünüzü giyersiniz.
c. Gitmezsiniz çünkü giyecek bir şeyiniz yoktur ya da alışveriş yapmaya zamanınız.
10.Eğer bir parti düzenleseniz saç stilistiniz ve saçlarınızı boyayan kişi davetli olur muydu?
a. Evet onlar zaten arkadaşlar.
b. Düşünürdüm
c. Hayır
11.Günlük ve ya gece çantanız
a. Sezonun olmazsa olmazlarından biridir.
b. Her sezon başında aldığınız yeni bir çantadır.
c. Yıllardır kullanmakta olduğunuz çantadır.
12.Kazayağınız
a. Yok oldu.
b. Sürekli kafayı taktığınız bir durum.
c. Aklınıza bile gelmez.


ÇOK BAKIMLI MI, BAKIMLI MI, AZ BAKIMLI MISINIZ?

Çoğunlukla ‘’a’’ cevabını verenler çok bakımlı, ‘’b’’ diyenler, bakımlı, ‘’c’’ diyenler ise az bakımlılar. Eğer sizde çoğunluk gibi 3 harfin de karışımıysanız, bence hepimiz sıradaki klişeleri biliyoruz.

ÇOK BAKIMLI: Ne kadar zaman ve para harcasanız da, daha iyi görünmek için ne gerekiyorsa yapıyorsunuz. Bunun olumsuz tarafı, (eğer ‘’a’’ seçeneği olumsuzsa) (1)çok yorucu (2)çok pahalı ve (3)geri dönüşünün olanaksız, oluşu. Sadece şunu unutmayın: En çok estetik yaptıranlar, en fazla yaşlı görünenlerdir. Çok bakımlı olmak bazen diğerleri gibi olmaktır. Genç ve modern görünmek istiyorsanız eğer, bazen dozunda bırakmalısınız.

BAKIMLI: En az çok bakımlı kadar iyi görünmeye can atıyorsunuz, fakat buna saatlerinizi de, paranızı da harcayamıyorsunuz. Kendinize en iyi gelecek bir ürüne para veriyorsunuz. Seçimlerinize güveniyor ve size ne iyi gelir biliyorsunuz. Ama size ‘’yeterince iyi’’ denilmesindense ‘’vaauvv’’ denilmesini bekliyorsunuz.

AZ BAKIMLI: Kendinize çok fazla yatırım yapmıyorsunuz çünkü bu sizin öncelikleriniz arasında değil. Fakat şu anda öyle bir noktadasınız ki, bazen kendinizi aynanın önünde ‘’Başka ne yapabilirim’’ derken buluveriyorsunuz. Doğru yerdesiniz! Başlangıç için kendinizi suçlamayı bırakın. Suç olan bakımsız görünmek!

       Hiç kimse basmakalıp değil; biz bakım seçeneklerini daima trendlere, zamanımıza, paramıza ve neyin doğru olduğuna göre belirliyoruz. Gerçek kadının yaşadığı dünyaya hoş geldiniz!

17 Mayıs 2013 Cuma

SAÇLARINIZI IŞILDATIN DAHA GENÇ GÖRÜNÜN...

SAÇLARINIZI IŞILDATIN

10 YIL GENÇ GÖRÜNÜN

HİÇ BİR ŞEY SİZİ ÇOK KOYU SAÇLAR… ÇOK SERT RENKLİ SAÇLAR… MAT SAÇLAR… KIRLAŞMIŞ SAÇLAR… DİPLERDEN ÇIKAN BEYAZ SAÇLAR… KÜLLÜ SARI RÖFLE KADAR YAŞLI GÖSTERMEZ


Yaşamımızın bu evresinde, hepimiz yüz hatlarımızı biliyoruz. Zaman geçtikcede stilimizin oturdugu gibi hangi model ve renkte saçın bize yakıştığınıda deneyerek öğreniyoruz.    Esmerlik benim vazgeçilmezim. Esmerliğimin lise için yeterince cazibeli olmadığına karar vermiştim 16 yaşımdan  saçlarımın rengini kendi formülüme göre boyamıştım ama ortaya çıkan renk ise felaket olmuştu.. İlk kuaförüm annemdi., saçlarıma naylon poşet takıp, banyoda saatlerimizi geçirmiştik.  O halimi babam görmesin diye kendi remgime boyamıştı.Ama içimde hep bir sarı saçlı olmak vardı. İlerleyen yıllarda sarı saçlara sahip oldum ve uzun zaman kullandım.Dogru olanın kendi remgim olduğuna sonunda karar verdim. Fakat sokaktan geçen çoğu kadını dikkate alınca kır saçlara sahip olduklarını görüyorum. Saçlarınızı, akıp giden yılların kırlaştırmasına izin vermekten vazgeçin. Beyaz sarıya yakın atkuyruklarının görüntüsüne bayılıyorum   Şunu da asla unutmayın, platin saçlar sizi cool yapsa da, asla genç göstermez. Hatta doğruyu söylemek gerekirse 10 yıl ilave eder. İlerleyen yıllarda beyaz saç kullanmak istiyorsanız kesinlikle modern ve stil sahibi olmanız gerektiğini düşünüyorum.Ve bunu çok iyi taşıyanıda gördüğüm an işte budur diyorum.
        Doğum günleri ve saç rengi hakkında öğrendiğim bir şey var: Sizi ne kadar yaşlandırsa da, o kadar ışıldatır. Bu demek değil ki her kadın birden bire sarışın olmalı. Sarışınlık herkese yakışmaz, ama yüzünü aydınlatmaya yarayacak bir renk sizi daha canlı gösterir. Eski gölgeniz nasıl olursa olsun, bunun 2 ton açığını yaptırdığınızda alacağınız GENÇ VE MODERN övgülerini göreceksiniz.  bunun sebebinin, çok koyu olan saçların, yüzdeki çizgileri daha çok belli etmesi, olduğunu düşünüyorum. ‘’Saçlarınızı 2 ton açık gölgeyle vurgulayarak, yüzünüzün daha çok ışıldamasını sağlayabilirsiniz. Böylece yüzünüzü aydınlatan, cildinizi ışıldatan ve aydınlık ifade veren bir ışık hava dalgası yaratmış olacaksınız.
       Birçok kadın oyuncunun, sanatcının, politikacının ve haber sunucusunun yıllar içinde saçlarının renginde değişklikler yaptığını görürüz. Doğru değişiklşikler yapıldığında daha genç ve modern göründüğünüde fark ederiz. Yaşlılığa karşı savaş vererek saçlarının rengini kontrol altına alan kadınlar, ışıldıyor.
       Saç rengi birinin sizde fark ettiği ilk şeydir. O yüzden şimdi saç renginizin sizi nasıl gösterdiğini düşünün. Eğer saçlarınızı zaten boyuyorsanız, doğru saç renginin görünümden 10 yıl azalttığını farkında olan kadınların arasına hoş geldiniz. Saç rengi genç görünmenin en esaslı ve ucuz biletidir.


OLAY DOĞAL GÖRÜNMEK DEĞİL; MUHTEŞEM GÖRÜNMEK
İnanmak zor belki ama 50li yılların sonlarında, saç renginiz ‘’sadece kuaförünüzün bildiği bir sırdı’’. Bugün böyle bir baskı yok. Saç renginiz orijinal olmak zorunda değil. Doğal görünerek ekstra puanlar kazanmayacaksınız. Saç rengi modadır, parlaklıktır. Mevki sembolüdür, bir tasrımcının çantasını beğenmemek gibi değildir. Genç ve modern bir saç rengi, doğal saç renginden daha çarpıcıdır. ‘’Bu doğal görünmekle ilgili değil. Natürellik sıkıcıdır’’ fikrini savunuyorum‘’Bu; parlak, cesur ve masraflı görünmekle ilgili.’’ Aslında masraflı olmak zorunda değil, çünkü  kendinizde el beceriniz varsa boyanızı kendinizde yapabilirsiniz.

BOYANMASI GEREKEN RENK TONU
Genç ve modern bir saç, basit, koyu bir tutam demek değil, tonların uyumuna dikkat edilerek saçla buluşmasıdır. Yüzünüzün etrafına vurgu katmakla ilgilidir. Renk, yaşamın her alanında olduğu gibi, ölçülü yapıldığı sürece iyi sonuç verir, o yüzden saçlarınızı renklendirmeye başladığınız ilk anda bebek adımları atmanız en iyi yoldur. Bazı kuaförlerin  küçüklük fotoğrafını istemesinin sebebi, doğal renginize bakıldığında 2 ton açık ve ya koyunun size yakışmama ihtimalinin olmamasıdır. Esmer kadınlar saçlara atılan ışıltılarla çok daha güzel görünürler. Sarışınlar ise çocukken olduklarından daha koyu saçlı olmamalılar. Saç renginize, yürümeye başlayan bir çocuk gibi başlamak, yeni renginizin teninizle ve gözlerinizle olan uyumunu, garantilemenin en güvenli yoludur. Eğer saçlarınızı esas renginden 4,5 ton daha fazla açtırırsanız, makyajsız çok soluk görünürsüz çünkü teninizle saçlarınızın rengi birbirine uyumlu değildir. Saçlarınızda abartı bir değişiklik istememenizin başka bir sebebi de yapılacak işlemin saçlarınıza zarar vermesi ve bunun da sizi sağlıklı ve canlı görünmekten alıkoyacağıdır. Çılgın renk değişiklikleri, deney evrelerinde oldukları için gençlerde daha iyi duruyor. Siz kendi evrenizde, daha zarif, klas, aklı başında ve hoş görünmek istersiniz. Saç renginize göre altın sarı, kızıl ve ya bakır gölgeler isteyebilirsiniz fakat sizi donuk göstereceği için küllü sarışınlıktan uzak durun.


SAÇLARINIZ GÜMÜŞ GRİ Mİ? YOKSA OLMAK MI İSTİYORSUNUZ?
Kül rengini saç rengi olarak seçmek sizi güçlü bir ifadeye sokar. Bir hukuk bürosu, bir üniversite, ve ya Meclis gibi, otoritenizi tecrübenizle tamamlayan bir pozisyondaysanız ve ya ağırbaşlılığınızın imajınızı, gençleşmenin yapamayacağından daha iyi gösteren güce sahip olan bir durumdaysanız eğer söyleyin, çünkü zarif gümüş bir tilki olmaya özendiriyor olabilirsiniz. Saç rengi konusunda asi olmaya kararlıysanız, hayatınızın geri kalanı için gümüş rengi (küllü gri) çok kolay bir geçiş olmayacaktır. Gümüş, som, platin ve ya pırlanta gibi parlayan kül en güzel görüntüyü verir – tabiî ki kuaförden edinilen parlaklığı ve yumuşaklığı arttırmak için kullanılan bir sürü ürün sayesinde. Kül rengi saçla muhteşem görünmek aynı zamanda, ten rengini soldurmayacak bir makyaj ve doğru bir silueti şık kıyafetlerle tamamlamayı içeren omuz hizasını geçmeyen keskin bir saç kesimi, çekici bir beden ve sofistike bir yaşam stili gerektirir. Kül rengi saçlar daima çok bakım gerektirir çünkü beyaz saçlı yaşlı kadınlar kategorisinde yarışıyor olacaksınız. Bir şeyin eksik olmasına göz yumduğunuz an – örneğin saçlarınız dağınıksa, dış görünüşünüz fazla sıradansa, ve ya makyajsızsanız – demode görünebilirsiniz.
       Gri, gümüş rengi ve ya kül rengi saçlar yeni sarışınlık mı?  Önemli bir moda dergisinin  yöneticisi olan arkadaşıma sorduğumda cevap olarak  . ‘’Bence saçlarını küllü gri yapacak kadın sayısı git gide artacak. Bu yaşlanmaya izin vermek değil. Gri olmak bir taktik, bir strateji. Güçlü bir şey. Büyük anne olmak gibi değil.’’  Öyle kadınlar görürüzki  muhteşem görünürler saçları ve tarzlarıyla dikkat çekerler. ‘’Bu kadınlar, ona denileni yapacak bir stile sahipmiş gibi görünmüyor!’’ , diyor.  O zamanYapacağınız ilk şey griye olan geçişinizin sorumluluğunu üstlenmek. Bunu cazibeyle başarmak olacaktır.


12 Mayıs 2013 Pazar

GİYİMİNİZ KADAR STİL SOFRALARINIZLA DA KONUŞULUN

..
İyi ve doğru giyinmek kadar sofranızın da iyi görünmesi son derece önemli.Şık sofralar,renkli ikramlar,aynı kıyafetlerdeki gibi az ve öz sunumlar yapmak masayı çok fazla yemeklerle donatmak misafirlerimizi çok iyi ağırlamak anlamına gelmez.
Unutmamamız gereken şudur,,Sağlık mutfakta başlar,güzelliğide beraberinde getirir.Sağlıklı sofralar olmazsa olmazların en başında gelir ve güler yüzlü bir ev sahibi konuklarınızın damak tadına hitap ederken kalplerinede hitap etmek anlamını taşır.Unutmamak gerekir ki az ve öz ikram temel ilke kabul etmeliyiz.
Her şeyin olduğu gibi sofralarında modası var.Örtü seçiminden peçeteye,çiçekten muma,tuzludan tatlıya sofranın kuralları da yenileniyor,değişiyor....
Giysinizi gösteren ayakkabı ve çantaysa sofranızı gösterende kolalı beyez masa örtüsüdür.
-Büyük davet veriyorsanız isim kartları yerleştirin gelen konuklar nereye oturacağını bilsin.
-Bizim aksesuar seçimimiz kadar sofralarında aksesuarları vardır.Mevsim çiçeklerinin sofrada bulunması en iyi sofra aksesuarıdır.Unutmayın sofranın aksesuarı tıpkı saçlarımıza taktığımız yan tokalar gibidir.
-Misafir oturduğu sofrada daralmamalı,sofra misafirinizi sıkmamalı.Tıpkı ne dar kıyafetlerin içinde sıkışıp kalın ne de bol kıyafetlerin içinde kaybolmak gibi....
-Sofraların vazgeçilmezi kumaş peçeteler olmazsa olmazlar arasındadır.Tıpkı kendi kıyafetlerimizde kullandığımız fularlar,broşlar gibidir.
-Kıyafetlerimizdeki sadeliği soframıza,mobilyalarımızada yansıtmalıyız.
-Sofralarınızı dostlarınızla paylaşın,sofralar paylaştıkca güzelleşir.
Sofralarınızı şıklaştırmak istiyorsanız,,,unutmayın şıklıklar detaylarda saklıdır....
-Artık sandıklardan lavanta kokulu beyaz masa örtülerini çıkarma zamanı geldi..Sofralarımızda üç beyazdan uzak durmalıyız ama beyaz masa örtüsünden asla,,,,
-Gelinlik gibi sofralar hazırlayın,mumu kesinlikle eksik etmeyin,sofranızı aydınlatın.
Olmazsa olmazlarınız..
- Kumaş peçete
-Beyaz masa örtüsü
-Mum
-Çiçek
-Güleryüzlü evsahibi
Kendi pişirdiğiniz ekmekleri ikram edin.Her markanın ekmek makinesi var sizde bütcenize uygununu alıp,ekmeğinizi kendiniz yapabilirsiniz.Biraz sanat,biraz cesaret katarak güzel sofralar hazırlıyabilirsiniz.Davete gittiğiniz gün ev sahibini arayıp teşekkür etmeyide unutmayın....
Beş çaylarının vazgeçilmezi şık porselen takımlarda zamansız parçalardandır.Ve annanenizden kalan porselen çaydanlıkta demlediğiniz çayın lezzetide  bambaşkadır..
Şık porselen çay takımlarının tamamlayıcısı kukilerde size her seferinde kurtaran eşsiz ikramlardır..Kendi ellerinizle hazırladığınız herşey size mutluluk verir.Mutluluklar sofralarda paylaştıkca çoğalır.Kıyafetlerinizde nasıl bir stil oluşturuyorsanız,sofralarınızdada stil oluşturabilirsiniz.Sizi hatırlatacak stil sofralar kurun.

23 Nisan 2013 Salı

Mezuniyet yaklaşıyor gelin davetin en stil genç kızı siz olun…

“Ne giyeceğim, saçım nasıl olsun, güzel bir kıyafet nerede bulabilirim?” gibi sorular gençler kadar aileleri de arayışa zorluyor. İşte bu önemli gece için size küçük bir rehber…
Sevgili genç kızlar, güzel giyinmek istiyorsanız ilk önce bedeninizi iyi tanıyın. Nerelerinizi beğeniyor, nerelerinizi beğenmiyorsunuz, bir gözden geçirin. Beğendiğiniz bölgenizi öne çıkarıp beğenmediğiniz bölgenizi arka plana atın. Kilolu bölgenizi koyu ve mat renklerle, ince bölgenizi açık renklerle destekleyin. Bedeninizi tanırsanız iyi ve doğru giyinmenin çoğunu halletmiş olursunuz. Küçük kadın gibi giyinmeyin, yaşınıza uygun modern kesimli elbiseleri tercih edin. İleri yaşlarda giyeceğiniz modelleri sakın tercih etmeyin!
Taşıyamayacağınız elbiselerden uzak durun. Siz, siz olun, kendiniz olun. Doğal olursanız ilgiyi her zaman üzerinize çekersiniz. Hayatta unutamayacağınız günlerden biridir mezuniyet geceniz. Artık hayata atılmanın, önemli kararların dönemidir. Bu nedenle stilinizi tam belirleyeceğiniz zamandasınız. Sürekliliğin olacağı bir stili fazla uğraş vermeden doğallığınızla ve yaratıcılığınızla ortaya koymanın tam zamanı! Bunu aklınıza yerleştirin.
Genç bir kız gibi giyinmelisiniz. İçinde kendinizi rahat hissetmeyeceğiniz giysiler seçmeyin. Şirin bir parti kızı olun; o gece bütün gözler üzerinizde olsun. Eğer çok fazla ayna karşısında dönüp duruyor ve sürekli elbisenizi çekiştiriyorsanız olmadı demektir. Sevgili genç kızlar, modanın esiri olmayın.

Mezuniyet balosu için elbise seçerken şunlara dikkat edin:
Kilolarınızdan şikayetciyseniz  beden küçültücü korseleri deneyin .
Renge ağırlık verin, renkli giyinin.
Kuyruklu ve taşıyamayacağınız modellerden uzak durun.
Dekolteye sınır getirin. Bir prenses gibi olun.
Romantik görünün.
Pembe, pudra, kırmızı,mavi renkleri tercihiniz olabilir.
Straplez mini elbiseler, sadece sırt dekolteli modeller, uçuşan bir model de giyebilirsiniz. Ayağınıza taşlı, düz, şık bir sandalet, kabarık tülden mini bir etek üzerine taşlı bir tişörtü tercih edebilirsiniz.
Saçınız ve makyajınız doğal ve abartıdan uzak olmalı. Salona girerken tarzınızla konuşturun.
İsterseniz bir geceliğine giyeceğiniz kıyafeti kiralayabiliyorsunuz.
Saçlarınıza özen gösterin. Mezuniyet kıyafetleri kadar saç modeliniz de önemli yer teşkil etmektedir. Saçınız doğal olmalı. Veya sade bir kıyafet seçtiyseniz “bonus” saç modeli siz genç kızlara iyi giden bir modeldir. Örneğin tek parça bir elbise, ayakkabı olarak kesinlikle düz taşlı bir sandalet giyip, iddiayı saça verin. Bu sizi fark edilir hale getirir.
Veya saçlarınıza yan tokalar taktırabilirsiniz. Örgü de çok şık durabilir, taşlı taç da seçeneklerinizden biri olabilir.


SEVGİLİ GENÇLER MEZUNİYET  YAKLAŞIYOR J RENGE YÖNELİN VE RENKLİ GİYİNİN
Silüetinizi güzel gösterecek ve teninizle uyumlu renklerde giyinin.
Size yakışmayan bir renkte kıyafeti, sırf modelini beğendiğiniz için almayın.


Doğru stil için doğru rengi bulmak önemli. Kimi renkler insanları olduğundan daha kötü kimileri ise daha iyi gösterir. Yıldız gibi parlamanız veya fazlasıyla sönük kalmanız renk seçimleriyle yakından ilgilidir.
Doğru rengi bulmak için, güneş ışığı alan bir odaya ihtiyacınız var.   Çene altınıza ve boynunuza renkli kıyafetlerinizden  koyarak  doğru rengi bulun. Hatta gardırobunuzla yetinmeyip, renkli eşarplarınızı bile doğru rengi bulmak için deneyebilirsiniz üzerinizde.
Alışveriş yaparkende aydınlık yerler tercihiniz olsun.Teniniz, seçtiğiniz renkle birlikte sağlıkla parlıyor mu, gözlerinizi ortaya çıkarıyor mu; dikkat edin!
                Eğer teniniz sıcak tonlara sahipse, yani ten renginiz buğday tonlarındaysa… Sıcak tonlar:  açıklı koyulu altın kahveler, çimen yeşili, turkuvaz, petrol mavisi, haki, kızıl kahve, bakır, kurşuni gri, bronz, güneş sarısı, hardal, krem,karamel, menekşe, koyu şeftali, somon, mercan, domates kırmızısı, alev kırmızıdır.
Teniniz soğuk tonlamaya sahipse, yani porselen beyaz ise... Soğuk tonlar: fuşya, parlak bordo, mürdüm, zümrüt yeşili, lacivert, safir, pastel pembeler, menekşe, eflatun, yakut kırmızısı,koyu vişne,lila, limon sarısıdır. Siyah ve beyazı bir arada en iyi taşıyanlar da bu renk tonlamasına sahip kişilerdir. Ama bazen soğuk tonlamaya sahip olup da sıcak renklerin bazılarını iyi taşıyan insanlar da vardır. Renkler bazen modunuzladaalakalıdır.Kendinizi iyi hissetmiyorsanız,pozitif değilseniz giydiğiniz rengi ve kıyafeti iyi taşıyamıyor hissine kapılabilirsiniz.İlk önce hayata güzel bakmaktan geçer stil sahibi olabilmek.



8 Nisan 2013 Pazartesi

MÜKEMMEL KOTLARIN İÇİNE GİRİN :)))))10 YIL DAHA GENÇ GÖRÜNÜN......


HİÇBİR ŞEY SİZİ LASTİK BELLER… ANNE JEANLERİ… YÜKSEK BELLİ JEANLER… RENGİ SOLMUŞ JEANLER… AŞIRI BOL JEANLER… İŞLENMİŞ VE YA SÜSLENMİŞ JEANLER…VE KIZINIZIN JEANLERİNİ GİYMEK KADAR YAŞLI VE YORGUN GÖSTERMEZ…
 



Jean giymediğinizi mi söylüyorsunuz? O zaman, dolabınızın olmazsa olması bir siyah elbise gibi acilen bir çift jean edinmeniz gerek. Hatta birkaç tane – üç ve ya dört ideal – cumartesi alışveriş için, ev sahipliği yaparken, hatta belki iş için (işinizin ne olduğuna bağlı). Yaşınız kaç olursa olsun hiçbir şey sizi doğru bir jeanin içinde olduğu kadar genç ve modern hissettiremez. Jeanlerle her zaman cool görünmeniz mümkün. Tabii ki doğru bir çift jeanle. Yanlış seçenekler sizi yaşlı göstermekten başka işe yaramaz.
      Birçok kadının jeanleri tercih etmemesinin sebebi, bir ara uzunca bir süre işlemeli modellerin moda olmasından olabilir. Basenleri büyük ve sizi kalın gösteriyordu. Fakat son yıllarda  bu tamamen değişmiş durumda. Koton üreticilerine göre kadınlar, ortalama yedi, sekiz jeane (yaklaşık 300 farklı marka içinden) sahip. 55le 60 arası kadınlar ise jean almakta en fazla artış gösteren yaş grubu. Niye mi? Çünkü, yeni stiller, çeşitler bizleri cezp ediyor da ondan. Böylece genç ve modern görünme hayalimiz de gerçekleşmiş oluyor.
      Doğru jean almanın en önemli püf noktası: bedeni, yani size uyması. Neye para ödediğinizin en önemli sebebi size yakışması, bedeninizle uyum sağlamasıdır. Jean turizminin felsefesi şu, ne kadar gençseniz ve ne kadar iyi bir bedene sahipseniz ucuz olanlarla paçayı o kadar rahat kurtarabilirsiniz. Bu, benim pahalı olanı tercih etmemin sebebi değil tabiî ki ama fiyatlı olanların her detayı düşünülmüş oluyor ve bedene de tam oturuyor. Bana göre ucuz jeanleri tercih edenler, sanki cehennemin içindeymiş gibi görünüyorlar. Dokusu iyi değilse, bedeninize uygun değilse, bacaklarınızı kalın gösteriyorsa, sizin için doğru seçenek değiller demektir. Kaliteli jeanler gerçek bir yatırım, hala 2003’te satın aldığım jeani giyiyorum mesela. Senelerce kullanabiliyorsunuz. Tek bir çift deneyerek doğru modeli bulamazsınız çok fazla ürün denemelisiniz, o yüzden jean alışverişini bol vaktiniz olduğunda yapın. Deneyin ve deneyin. Girdiğiniz mağazanın, kendi ürünleri tanıyan personelden oluşmasına dikkat edin. Böylece size en yakışabilecek modeli de çok rahat tavsiye edebilirler.
      Piyasada bir sürü mükemmel jean mevcut olabilir ama size yakışmadığı sürece asla genç ve modern görünmeyeceklerdir. Arkadan da inceleyin ,ne kadar yakıştığına daima dikkat edin, üzerindeki markaya değil.




HER ŞEY DETAYDA SAKLI
Yakışmayan jeanler kadar sizi yaşlı gösterecek başka bir şey yok. İşte size, her akıllı müşterinin bilmesi gereken birkaç tüyo:

Doğru yükseklik: Düşük belli jeanler çok genç işi sizde ise ben yaşlıyım diye çığlık atarlar. Çok yüksek belliler ise tamamen ’’anne işi’’ler. Kalçalarınızı geniş, ve karnınızı ise şişkin gösterirler. Demek istediğim orta yükseklikte olan bel oranı. Bu kesinlikle sizin için en doğru kesim olacaktır. Bazı tasarımcılar zekice bir çözüm getirdiler; bunlar, ön tarafı arkaya gören daha düşük olan jeanler. Bu da sizin için iyi bir seçenek olabilir.

Doğru renk: Yıkama durumunu mutlaka göz önüne almalısınız. Sadece iki renk giyilmeye değer – gerçek mavi ve koyu tonlar. Ve en basit olanlar, en güzel olanlardır. Delikleri, yırtıkları, işlemeleri, ve ışıltıları olmayanlar. Taşlanmış olanlar ise sizi çekici göstermez, sadece istenmeyen bakışları kalçalara çekmeye neden olur.

 Doğru kesim: İspanyol paçalar, hala kadınların gözdesi. Kalçalara iyilik yapıyorlar. Bedeninizi dengelemenin en doğru yolu, bu kesimde olan jeanler. İş yeri içinde jean görünümlü pantolonlar çok ideal. Bir de skinny (dar paça) jeanler var. Kesimleri dar olup, vücudu sarıyorlar. Vücudunuz ince ve düzgün değilse, bu stil sizde çok dar görünecektir ve çekici olmayacaktır. İlle bu trendi modeli istiyorsanız, düz kesim (straight-leg) jeanleri tercih edebilirsiniz. Çok dar olmamakla beraber bacaklarınızı olduğundan da uzun gösterirler.

Doğru kumaş: Az miktar bir streç bile içerse bu kalçalarınızı sarmaya yeter ve üzerinize oturur. Sizi rahat ettirecek kadar streç jeanler giymelisiniz. Aksi takdirde çok dar olur (kendinizi sıkışmış gibi hissedebilirsiniz). Streç olmayan kotlar ise rahat olmaz, özellikle otururken.

Doğru cepler: Jeanleri bir araya getirmek zor değilmiş gibi gözükebilir ama aslında tasarımları da matematik gerektirir. Cep büyüklüğü, şekli, ve yerine oturması, konusu, sizin mağazayı terk edip gitmenize sebep olabilir. Ceplerin gereksiz küçük olmamasına dikkat edin. Küçük cepler geriye kapatılmamış bir sürü yer bırakır. Ceplerin oranlı durması çok önemlidir. Poponun altına sarkan daha büyükçe cepler ise poponuzu kalkık gösterir.


JEANLER’İN EN İYİ ARKADAŞLARI
Mükemmel parçaları edindiğinize göre, artık onları en iyi şekilde tamamlamanın zamanı.

Doğru ayakkabılar: Her jean her ayakkabıyla giyilmez. Lütfen spor yaparken giydiğiniz ayakkabıları jeanlerinizin altına giymeyin. Ne kadar dar kesim, ayakkabılarda o kadar hassaslık ister. O yüzden dar kesim bir jean giyiyorsanız eğer, altına zarif ince topuklu bir ayakkabı ya da bot giyebilirsiniz. Düz kesim jeanleri ise parmak dekolteli botlarla giyebilirsiniz. Paçalar genişledikçe tabanlar da yükselebilir. İspanyol paça jeanleri platform botlarla ve ya yüksek topuklularla giyebilirsiniz..

5 Nisan 2013 Cuma

HER SEZONUN ZAMANSIZ PARÇASIDIR ((((((: KOT:)))))

DOLABINIZI DÜZENLEMEK Mİ İSTİYORSUNUZ?

 DOLABINIZI DÜZENLEMEKMİ  İSTİYORSUNUZ? O ZAMAN BUYRUN..
YÜKSEK ,ORTA,DÜŞÜK GELİR  DÜZEYLERİNE İPUÇLARI..
Genç ve modern görünmek için takip etmeniz gereken birkaç yol var. Şimdi dolabınızı yeni stilinize göre düzenleme zamanı. Kategorilere ayırın (üstler, bluzlar, elbiseler, ceketler, etekler, pantolonlar, kotlar). Bir takım yaratıp onu aynı askıya asmayı düşünmeyin bile. Eski püskü olan, yıllardır giyilmeyi bekleyen kıyafetleri dolabınızdan çıkartmakta cesaretli olun. Ve bunu her mevsim tekrarlayın.

YÜKSEK: Gidin kendinize, dolabınızı yenilemek ve size yardımcı olabilecek bir imaj danışmanı tutun. Bu göründüğü kadar müsrif bir durum değil. Tasarım bir takım almaktansa, bilgili bir stil danışmanı dolabınıza göre alışveriş yaparak asla aklınıza gelmeyecek bir sürü kombin yaratabilirsiniz. Bu, zaten sahip olduklarınızla farklı çeşitlemeler yaratmanın modern bir yolu sadece. Ne alınacağı, nasıl donanılacağı, ve ne depolanacağı konusunda profesyonel birinden yardım almakta hiçbir zarar yok. Bir profesyonel sizin duygularınızı incitmekte arkadaşınız kadar duyarlı olmayacaktır ve böylece size neyin yakıştığı konusunda da gerçek fikirlerini söylemekten kaçınmayacaktır. Önemli olan sizi genç ve modern göstermektir. Size yakışmayan tasarım kıyafetleriniz mi var, hemen onlardan kurtulun. Bir kuruma da bağışlayabilirsiniz.

 ORTA: Bir arkadaşınızdan size uğramasını ve siz dolabınızdaki kıyafetleri denerken onun ağırlığını koymasını, isteyin. Tamamen dürüst olmasını rica edin. (Siz de ona aynı iyiliği yapabilirsiniz.) Düşük gelir için de aynı uygulamayı yapabilirsiniz. Fakat sadece arkadaşınızdan yeni kombinlerinizle fotoğrafınızı çekmesini isteyin.

DÜŞÜK: Tek başınıza havalanın. Uzun bir boy aynasının önüne geçin ve bütün kıyafetlerinizi deneyin sonra analiz edin ve kendinize sorun ‘’Bu beni yaşlı gösteriyor mu?’’ eğer öyle değilse ‘’Bunu neyle giyebilirim?’’ Karıştırın ve parçaları birleştirin (buna çoraplar, ayakkabılar, ve mücevherler de dahil). Görüntünüzü sevdiğinizde ise  hemen bir fotoğraf çekin.

KOMBİN USTASI OLUN
Klasik parçaları stokladınız, sizi çok yaşlı ve ya genç gösterecek kıyafetlerinizi bir kenara attınız. Ne giyileceği konusunda eski kuralları kırdınız. Peki, genç ve modern görünmek için nasıl daha iyi kombinler yapabilirsiniz?


Baskıları Karıştırın: Dört Sır
Evet desenleri karıştırabilirsiniz, farklı çiçekli ve çizgili de olsa.
  1. Ekoseler, puantiyeler, çiçek desenleri, şeritler, ve pötikareler gibi baskıları birbiriyle birleştirebilirsiniz. Fakat hiçbir şekilde hayvan baskılarını birleştirmeyin. Bir parçada ya leopar, ya zebra ya da zürafa olmalı sadece.
  2. Bu baskıları birleştirici bir renk paletine sahip olmanız gerekir.
  3. Aynı tip baskıyı birleştirmek için – çiçeği çiçekle ve ya pötikareyi pötikareyle – kesinlikle farklı ölçeklerde olması gerek.
  4. Kıyafetinizin tek bir yerinde olmalı – T-shirt, ayakkabı, kot – karışık parçaları birleştirmek için.






Tasarımı Tasarım Olmayanla, Lüksü Sıradanla Birleştirin
Sharon Stone VeraWang eteğini siyah Gap marka T-shirtüyle Oscar Ödülleri’nde giydiği zaman modanın tarihini yazdı. Fransız kadınlar bu tarz kombinleri yıllardır yapıyor. Mükemmel siyah basicler giyip son derece sevimli plastik bilekler taktığınızda, kimse o bilekliğin 2£ olduğunu tahmin etmez. Pahalı olan bir ürünü pahalı olmayan ve ya marka olmayan bir parçayla birleştirdiğinizde, aynı zamanda demokratikleştirmiş de olursunuz. O yüzden moda züppesi olmaya gerek yok. Marka  bir ceketin altına  ucuz bir T-shirt giyebilirsiniz. Fiyatının ne olduğu önemli değil, önemli olan sizde güzel durmasıdır. Pahalıyı ucuzla kombinleyin. 






2 Nisan 2013 Salı

GENÇ VE MODERN GÖRÜNMEK

GENÇ VE DİNAMİK GÖRÜNMEK Mİ İSTİYOSUNUZ?İŞTE SİZE LİSTENİZ..
Kendinize daima bir star gibi davranın. Yaş almış görünmediğiniz zaman kimse size ‘’şunu yapamayacak kadar yaşlısın ‘’ diyemez. Her şey sizin elinizde, nasıl görünmek istediğinize ve bunun için neler yapabileceğinize bağlı. Unutmayın çirkin kadın yoktur, tembel kadın vardır!


Her Şeyi Bir Araya Getirmek İçin Top 10 Listeniz


      YILLARI GERİYE ALMAK İÇİN BİRKAÇ DAKİKA İÇİNDE YAPABİLECEĞİNİZ 10 MADDE


1.      Dudaklarınız için pembe tonlarını seçin.

2.      Kaşlarınıza yukarı doğru kavis verin
.
3.      Kalemle ve ya kaş boyasıyla kırlaşmış kaşlarınızı kapatın.

4.      Eyelinerınızı inceltin.

5.      Kirpiklerinize ilave yaptırın.

6.      Dudaklarınızı koyu dudak kalemiyle çizmeyin.

7.      Fondöten ve ya pudranızı inceltin.

8.      Okuma gözlüklerinize zincir takmayın.

9.      Takım gibi giyinmeyin. Ayrı parçalarla kombin yapın.

10. Topuklu ayakkabılar giyinin ama babetlerlede genç ve modern görüneceğinizi unutmayın..











YILLARI GERİYE ALMAK İÇİN 100 LİRADAN DAHA AZ ÖDEYEREK YAPACAĞINIZ 10 ŞEY

1.      İç çamaşırlarınızı inceltin.

2.      Göğüslerinizi doğru sütyenle kalkık gösterin.

3.      Cild temizliğine önem verin,Maske veya piling  kullanarak ölü cildinizi sıyırıp atın.

4.      Pudranızın yerine kremsi pembe bir allık kullanın.

5.      Kahkül kestirin.

6.      Ayak tırnaklarınızı siyaha, bordoya, ve ya başka herhangi bir renge boyayın.

7.      Modern aksesuarlar seçin.

8.      Vücut makyajıyla yaza hazırlanın.

9.      Dişlerinizi beyazlatın.

10. Terzinize eteklerinizi kısalttırın ve daralttırın.

YAŞ ALMIŞ GÖRÜNMEMEK İÇİN 10 YENİ KURAL

1.      Yukarı aşağıdan iyidir (kaşlar, gözlükler, göğüsler, popo).

2.      Yumuşaklık sertlikten iyidir (makyaj).

3.      Aydınlatma koyultmadan iyidir (yüz, saçlar).

4.      Sıcak tonlar soğuk tonlardan iyidir (saç rengi, makyaj).

5.      İnceltmek kalınlaştırmaktan iyidir (eyeliner, giyim).

6.      Nem kuruluktan iyidir (cilt, dudaklar, gözler).

7.      Pürüzsüzlük engebelerden iyidir (gözkapağı, dudaklar, iç giyim).

8.      Sıradanlık aşırı titizlikten iyidir (saç, makyaj, kıyafetler).

9.      Az miktar aşırılıktan iyidir (tırnaklar, jeanler, bacaklar).

10. Ve hiçbir şey çıplak bacaklardan iyi değildir!